29 Mart 2009 Pazar

Özlem'de Kahvaltı ve Nermin'in Diyet Elmalı Keki

Özlem Kahvaltı

Biz 5 arkadaş geçen aya kadar yaş günlerimizde buluşup dışarıda yemek yiyip güzel vakit geçiriyorduk. Ama yaş günleri şimdilik bitip ee bu kriz ortamında da fazla dışarı açılmayalım diyerek toplantımızı sevgili Özlem’in evinde kahvaltı ile düzenlemeye karar verdik , böyle masrafta etmemiş olacaktık :-).
Cumartesi sabah saat 8 itibari ile kalktım yarım saat içinde evden çıkana kadar 5 kere Özlem tarafından aradım, şimdi bu aranmalarımdan tek tek bahsetmeyeceğim ama hemen hemen hepsi ona giderken markete uğrayıp almam gereken şeyler hakkındaydı:-).
Anlayacağınız alışverişimi yapıp kimse gelmeden Özlem’e gittim ve kahvaltıyı çağırdığı arkadaşları için ( ee ben tabi bir bakıma ev sahibi oluyorum bu kadar hazırlıktan sonra :D ) hazırlıklara başladım.
Yok yok diğerlerinin hakkını yiyemem çünkü kahvaltıda olan hemen herkes tüm gücüyle çalıştı, hele külkedisi Naciye bulaşık ve temizlik ile son noktayı koydu:-).
Fotoğraftaki sofrada kızarttığımız Hellim peyniri ve booolll malzemeli olarak hazırladığım omlet eksik artık onları da hayal gücünüze bıraktım:-)

Nermin Elmalı Kek

Bir güzel kahvaltımızı yaptıktan sonra sıra Nermin’in yapmış olduğu Diyet Elmalı Kek'e sıra geldi , ee bu kadar yedikten sonra diyet bir şey yememiz şarttı :-)

Tek kelime ile gerçekten çok hafif ve lezzetli olan bir kek yapmış sevgili arkadaşımız. Tarifini büyük bir özenle sizlerle paylaşmak için aldım, hatta Özlem tarifi verirken Nermin’i bizzat videoya aldı, herhangi bir yerde takılırsak canlı canlı tarifi almak için :-)

Şimdi size Nermin’in direk anlatımı ile tarifi veriyorum.

Malzemeler ve Yapılışı;

- 4 yumurta
- ½ su bardağı şeker
- ½ su bardağı zeytinyağı
- 1 paket vanilya

İlk önce yukarıdaki malzemeleri sırayla mikser ile iyice dırt dırt diye çırpıyoruz.
Sonra bu karışıma aşağıdaki malzemeleri ekliyoruz.

- 2 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu

Bu karışımı artık mikser ile dırt diye çırpmıyoruz sadece kaşık ile yavaşça karıştırıyoruz.

- 2 golden elma- rendelenmiş
- 1 tatlı kaşığı tarçın

Elma ve tarçını da karışıma ilave edip kaşık ile karıştırıyoruz.
İşte kekin yapımındaki en önemli püf noktası hatta sırrı geliyor.
Bu karışıma 1 küçük boy çay bardağı ile soğuk su döküp çok hafif olarak karıştırıyoruz.
En son olarak yağlanmış kalıba döküp 180 derecedeki soğuk fırına verip 50 dakika fırının kapağını hiç açmadan pişiriyoruz.

Ve sonuç olarak bu güzel kek ortaya çıkıyor.

Nermin’cim elime sağlık, Özlem’cim bak söz verdiğim gibi tarifi yayınladım hadi biran önce yap bakalım :-)

Bu arada toplantımız sırasında Nermin’den çok yararlı bilgilerde edindik. Nermin arkadaşımız Doktor olup bize her zaman bilgileri ile destek olmuştur.Hepimizin büyük paralar verip kullandığımız temizlik malzemeleri hakkında içimize karartan ama bir o kadar doğru olan bilgiler verdi bize.

Bu güne kadar çamaşır yumuşatıcılarını o derece zararlı olduğunu bilmiyordum. Direk kanserojen maddeler içeriyormuş. Yıkadığımız ürünü yumuşatıcının zararından kurtarmak için 8 ton suyu kullanmak gerekiyormuş.

Kullandığım deterjanlarımın kesinlikle köpürmesini isterdim, köpürmeyince temiz olmuyor diye düşünürdüm, ama bu deterjanların içindeki köpürmeyi sağlayan madde en fazla kanserojen içeren maddelerden biriymiş. Sonra yağ çözler, hepimiz özellikle fırınlar için sık sık kullanırız, bunlarda sadece kullandığımız anda değil belli bir süre püskürtmeli oldukları için havada asılı kalıp kanserojen etkisini daha uzun süre sürdürürlermiş.

Aynı durum kullanmış olduğumuz şampuan ve sıvı & katı sabunlarda da mevcut. En sağlıklısı doğal zeytinyağı sabunu tüketmek ve saç için sadece saç uçlarına saç kremi kullanmak.

Temizlikte ise kullanılacak en doğru madde ise arap sabunu ve çamaşır suyu. Nermin evye ve lavabo için ise Cif kullandığını söyledi.

Özellikle bulaşık makinesinde kullanmış olduğumuz tablet ve deterjanlar çok fazla tehlike arz ediyormuş. Deterjan yerine arap sabunu ve parlatıcı yerine ise elma sirkesi bire bir çözüm .

Bunların yanında Nermin bize kendisinin de kullandığı ve ürünlerini kimyasal olarakta incelediği Gaziantep’te bulunan Saber Kimya diye bir firmadan bahsetti.İlgisini geçenler olabilir diye firmanın linkini vermek istiyorum http://www.doctorsaber.com/index.html .

Bu güzel yemeklerin ve bilgilenmenin ardından saat 15,00 civarında 1 şişe Terra / Öküzgözü şarabı ile günümüzü noktalık.

Sağlıcakla kalın.

15 Mart 2009 Pazar

Pırasalı Fırın Mücveri

Pırasalı Fıın Mucver
Pırasalı Fırın Mucver Dilim

Geçtiğimiz hafta hemen hemen hiç evde yemek yemedik, zaten ben birkaç gün iş yemekleri ve arkadaş toplantısı yemekleri sebebi ile neredeyse gece yarısı eve girebildim hatta bir ara eşim ne zaman bir şey diyecek diye düşünmedim de değil :-). Ama kendisi nasıl bir tempo ile çalıştığımızı bildiği ve kendisi de ara ara aynı tempoda olduğu için herhangi bir yorumda bile bulunmadı hatta dışarıda yemekten memnun bile olduğunu düşüyorum, en azından “ sebze ye “ diye zorlayan birisi yoktu :-)
İşte böyle yoğun geçen bir hafta ve cumartesinin ardından bugün tam bir mutfak canavarı gibi neredeyse 4 saatimi mutfaktan hiç çıkmadan geçirdim ve hafta arası için epey bir şeyler hazırladım. Ne mi yaptım ?; zeytinyağlı kereviz, zeytinyağlı pırasa, etli bamya ( yazdan dondurulmuş taze bamya), etli kabak dolması, pırasalı mücver, çorba. Sanırım birkaç gün bizi idare eder :-)
Şimdi pırasalı mücver tarifini vereceğim, bu çeşit her zaman olduğu gibi tamamen doğaçlama olarak ortaya çıktı, şimdi Özlem “ zaten uydurma olmasa şaşardım “ diyecek ve hemen malzemeleri almak için dışarı çıkacak :-))).
Kullandığım kabak, yapmış olduğum kabak dolmasının içleri ve pırasada zeytinyağlı pırasa için kullandığım pırasaların yeşil yerleri, bu sebep ile sizlere net bir adet ve miktar veremeyeceğim. Sadece olası bir malzeme listesi vereceğim.

Malzemeler;
- 2 adet dolmalık kabak ( rendelenmiş )
- 6 adet pırasa ( yeşil kısımları – çok ince halka halka doğranmış)
- 3 yumurta
- 4 yemek kaşığı mısır unu
- 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
- İstenildiği kadar tuz
- İstenildiği kadar karabiber ve kırmızıbiber
- Taze nane ve dereotu ( ince ince doğranmış )
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı

Kabak, pırasa, nane, dereotunu karıştırıyoruz üzerine iyice çırpılmış yumurtaya karıştırılmış diğer malzemelerden oluşan sıvıyı ekleyip yağlanmış bir fırın kabının üzerine çok az mısır unu serpip tüm malzemeyi fırın kabına döküyoruz.Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişip kızarana kadar tutuyoruz.

Sağlıcakla kalın.

Havuçlu Dereotlu Pilav Özlem'den

Havuclu Ve Dereotlu Pilav

Dün akşam Özlem’lerde yemekteydik, sağ olsun kısa zaman içinde çok güzel şeyler hazırlamış zaten bizde ondan bunu bekler ve devamını canı gönülden dileriz :-)
Bu cümle okuduğunda kulaklarımın çınlayacağına eminim :-)

Aslında direk olarak kendisinden tarif almadım gördüğüm miktar ve lezzet doğrultusunda size tarifini vereceğim gerçekten çok lezzetli olmuştu. Zaten herhangi bir yerinde hata yaparsam zaten Özlem müdahale eder :-)

Malzemeler ;

- 2 su bardağı pirinç
- 1 orta boy havuç ( ince olarak rendelenmiş )
- Taze dereotu ( küçük küçük doğranmış )
- İstenildiği kadar Tereyağı
- İstenildiği kadar tuz

Pirinçler bir miktar sıcak suyu içinde ıslatılır, daha sonra pirinçler unu kaybolana kadar akan su altında iyice yıkanır.
Tencerede yağ ve rendelenmiş havuç biraz kavrulur ve üzerine pirinçler eklenip bir süre daha kavrulur.
Daha sonra tuz ve 2 su bardağı su ilave edilip önce harlı , kaynayınca kısık ateşte suyu çekene kadar pişirilir.
Pilav piştikten sonra üzerine kağıt havlu konup bir süre demlendirilir ve demlenip karıştırırken küçük küçük doğranmış olan dereotları ilave edilip servise hazır hale getirilir.

Sağlıcakla kalın.

Soğuk Hava Çorbası

soğuk hava çorbası

Artık biran önce havaların ısınmasını dört göz ile bekliyoruz. Sanırım uzun zamandan beri İstanbul bu kadar bulutlu ve yağmurlu zamanlar geçirmemişti.
Tabii ki yağmurun yağması barajlarımızın dolması için gerekli ama insanda ara sıra güzel ve güneşli günler görmek istiyor :-)
Bugünde hava epey soğuk, hatta sabah kahvaltı ve alışveriş için dışarı çıktığımızda soğuk havayı epey iyi hissettik, özelikle markettin dışında bulunan sebze ve meyve reyonunda :-)

Bende bu soğuk günde en iyi gidecek yiyeceklerden çorbamı hemen yaptım ve sizlerle paylaşmak istedim. Aslında gayet basit mercimek çorbası ama sadece soğanları kavurarak eklediğim için biraz değişik oldu.

Malzemeler;

- 1 su bardağı kırmızı mercimek
- 2 orta boy kuru soğan
- 1 orta boy patates
- 1 çorba kaşığı tereyağı
- 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
- Tuz
- Nane ve kırmızıbiber

Yıkadığımız mercimeği, soyup iri iri doğradığımız 1 adet soğan ve patatesi çok harlı olmayan bir ateşte üzerini epeyce geçecek miktarda su ile iyice pişiriyoruz, suyunu çekerse çok az miktar su ilave ediyoruz.
Ayrı bir tavada diğer soğanı çok küçük boyutta yemeklik şeklinde doğrayıp tereyağı ve zeytinyağı ile iyice pişiriyoruz ( kapak kapatarak pişirirseniz daha çabuk yumuşarlar ). Pişen soğanlara kuru nane ve kırmızıbiber ekleyip ocağı kapatıyoruz.
Pişen mercimekleri parçalayıcı yardımı ile ezip ve yağlı soğanımızı çorbamıza ilave edip bir taşım kaynatıyoruz.

Sağlıcakla kalın.

5 Mart 2009 Perşembe

Fisun Abla'nın Kalpleri




Bu hafta itibari ile iş saatlerimizdeki değişiklik sayesinde eve epey erken geliyorum, tabi sadece bu saatlerin değişmesiyle ilgili değil Anadolu yakasına metrobü seferlerinin başlamış olması da benim eve epey erken gelmemi sağlıyor.
Sabahları ana duraktan biniyor olmam oturarak gitmeme sebep oluyor, böylece uzun zamandır yapamadığım sabahları kitap okuma alışkanlığımı da geri kazanmış oluyorum :-) . Akşamları ise ilk durak gibi olsa bile aktarma yapanların da katılımı ile biraz kalabalık seyahat ediyorum ama gene de mesafe köprü geçişi ile birlikte en fazla 10-15 dakika olduğu için kalabalık ve ayakta olmak o kadar etkilemiyor, evde 18,15 gibi olmak çok güzel :-).

İşte bugünde o saatlerde gelince üst kattaki sevgili komşum Sema Teyzemize çıktım. Gene harikalar yaratmış , adaşım olan arkadaşının değimi ile Sema Pastanesi “ bu ismi küçükken oğlu koymuş “ .Fotoğrafını gördüğünüz bu muhteşem ve lezzetli kurabiyecikleri hazırlamış. Hem orada tadına baktım hem de evde yememiz için bir tabak hazırladı. Bu kurabiyeler daha doğrusu kalpçikler Sema Teyzenin arkadaşı Fisun Ablanın tarifi ile yapılmış. Fisun Ablayı ilk görüşümde böyle bir tarifi kazandırdığı için tebrik edeceğim.

Malzemeler;
- 2 yumurta akı
- 1,5 su bardağı kırılmış fındık içi
- 1 su bardağı kuru üzüm
- 6–7 adet kuru kayısı ( küçük küçük doğranacak )
- 3/1 su bardağı şeker

Yumurta ve şekeri çok fazla çırpmadan karıştırıyoruz, sonra tüm malzemeleri ekleyip fazla hızlı olmadan hepsini harmanlıyoruz. Kullanmak istediğimiz kalıba döküp iyice bastırıyoruz ve kalıptan çıkartıp yağlı kâğıt serili fırın tepsisine diziyoruz. Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında hafifçe kızarana kadar pişiriyoruz.
Bana tavsiye edilen kahvenin yanında servis yapılması.

Sağlıcakla kalın.

1 Mart 2009 Pazar

Meksika Fasulyesi Salatası

Meksika Fasulyesi Salatası

Uzun zaman oldu Meksika Fasulyesi ile bir yemek yapmayalı. Bu fasulyeye yaklaşık 4 sene önce 1 yıl boyunca evimizde misafir ettiğimiz Meksikalı kızımızdan öğrenmiştim.Kızım öğrenci değişim programı ile 1 sene boyunca Amerika'ya okumaya gidince Meksikalı kızımızda 1 sene Türkiye ye okumaya geldi ve bizde kaldı .Meksikalı kızımız diyorum çünkü tüm aile onu kızımız gibi benimsedik ve hala yazışarak ara sıra sıra konuşarak hasret gideriyoruz , onun Türkiye'de bizimde Meksika'da bir evimiz var.

Eğer çocuğunuz için yurtdışı belli bir dönem okul imkanınız varsa değerlendirmenizi canı gönülden öneririm. Ama bu değişim programları dahilinde olursa en azından çocuğunuzun yanınızda olmadığı dönemlerde gelecek olan aynı yaşlardaki çocuk bir nebze olsa sizi oyalacak ve zamanı daha hızlı geçirecektir.

Benim kızıma 1 sene yurtdışında farklı ailelerde yaşaması ve orada lise son sınıfı tekrar okuması hem dil açısından hem de kendine güveni açısından çok büyük artılar getirdi.Şu anda farklı bir şehirde eğitimini sürdürüyor özlem dışında ben onun hakkında hiç bir endişe duymuyorum çünkü hem eviyle hem de dersleriyle aynı anda baş edebilecek bir güçte olduğunu biliyorum çünkü bunu bana gösteriyor.

Evet şimdi gelelim salatamıza :-) bu salatayı da dün akşamki misafirlerim için yaptım , çok lezzetli bulundu ve tamamı bitti :-)

Malzemeler;
- 1 küçük kutu Meksika fasulye konservesi
- 1 küçük kutu haşlanmış mısır konservesi
- 7-8 adet kurutulmuş domates
- 6 sap taze soğan
- dereotu
- taze nane
- 1 çorba kaşığı nar ekişisi
- zeytinyağı
- tuz

Fasulyeleri ve mısırları süzgeçte iyice yıkayıp bir müddet suyunun süzülmesi için bekletiyoruz. Sonra bir kabın içine alıp ince ince doğranmış yeşillikleri ve biraz sıcak suda bekletilip şerit şeklinde doğranmış kurutulmuş domatesleri ekleyerek üzerine nar ekşili , zeytinyağlı ve tuzlu sosu ekip karıştırarak servise hazır hale getiriyoruz.

Sağlıcakla kalın.

Sirkede Hamsi

Hamsi Salamura

Sanırım geçen sene bu tarifi vermiştim ama uzundan zaman geçipte dün akşamda yapınca tekrar paylaşmak istedim.
Üstelik bu seferkinin fotoğrafı daha güzel :-)

Yavaş yavaş Karadeniz hamsisinin sonlarına yaklaşıyoruz , sanırım bir kaç hafta sonra sadece Marmara hamsisi bulabileceğiz. Ben Karadeniz hamsisini daha çok seviyorum , her ne kadar Marmara hamsisi iri olsada Karadeniz hamsisi çok daha lezzetli oluyor. Bu sebep ile dün akşam yemeğe gelen arkadaşlarıma fotoğraftaki hamsiyi yaptım , Karadeniz hamsisinden lezzetli oluyor.

Malzemeler;

- 1 kilo hamsi
- sirke
- tuz
- zeytinyağı
- kırmızıbiber

Hamsilerin içlerini temizleyip kılçıklarını çıkartıp yıkadıktan sonra bir müddet suyunun süzülmesi için bekletiyoruz.
Hamsileri açık olarak bir kabın içine bir kat hamsi üzerine sirke ve tuz olacak şekilde bitene kadar diziyoruz.
Bu dizilmiş sirkeli tuzlu hamsilerin üzerini iyice kapatıp buzdolabında 2 saat kadar tutuyoruz .( daha fazlada tutabilirsiniz ama 2 saat bile yeterli oluyor )
Daha sonra sirkeyi süzüp su ile bir kaç kere balıkları fazla zedelemeden tuzu çıkana kadar yıkayıp servis kabına bir sıra hamsi ve üzerlerine kırmızıbiber serperek sıra sıra diziyoruz en son olarakta üzerine biraz sirke ve zeytinyağ ile servise hazır hale getiriyoruz.
2 saat kadar sirke ve tuzda bekleyen hamsi tamamen pişmiş oluyor ve yumuşacık ağızda dağılıyor.

Dün akşam bir arkadaşım ilk defa yedi , epey tedirgin ağzına aldı ama sonra "hımm çok lezzetli " dedi :-))

Sağlıcakla kalın.