31 Mayıs 2009 Pazar

Doğa Balık'ta Güzel Bir Akşam Yemeği

İş yerinde 4 arkadaş hem felekten bir akşam geçirmek hemde bizi fazla sarsmaması amacıyla günde 2 TL biriktirerek , 1 ay sonrasında şimdi size tanıtacağım bir mekana gittik. Tabi gideli tam bir ay oldu ve şu sıralarda üzerine yazma tembelliği çökmüş olan ben ancak yazabiliyorum :-) Birlikte o geceyi yaşadığımız arkadaşlarımdan da çok geç yazdığım için çok özür diliyorum , söz öğlen çaylar benden :-))

Doga Balık Adres

Doğa Balık'ı daha önce duymamıştım , bizden bir kaç yaş genç olan arkadaşımız Banu'nun tavsiye üzerine gittik , aslında hayli genç ama bizimle birlikte olduğu için aynı yaşta hissediyoruz :-)) . Cihangir her zaman hoşma giden semtlerden bir tanesi olmuştur ,oranın samimi havası sanki bana sayfiye yerinde geziniyormuş havasını verir.
Zürih Otel'in üst katında bulunan bu restaurant yemekleriyle bana tümüyle Ege'nin havasını hatırlattı.

Doğa Balık Manzara

Manzara tek kelime ile mükemmel. Vardığımızda hava açık ve İstanbul'un muhteşem yarım adası pırıl pırıl karşımızda duruyordu , hele Banu'nun "ay inanmıyorum" gözlüklerini takınca :-)) İşte gözlüğü takdıktan sonra anladımki benin gözümde azda olsa bozuk ama kondurmadığım için hiç gözlük alma taraftarı değilim , ihtiyaç olunca "ay inanmıyorum " gözlüğünü takarım:-)) "Ay inanmıyorum" adlandırmasıda , ben gözlüğü takıpta daha net görmeye başladığımda söylediğim ilk cümle , artık aramızda benimle özdeşleşen bir cümle oldu :-))
Bu manzaranın karşısında ilk kadehlerimizi tokuşturup 4 bayan olarak akşamımıza başladık.

Doğa Balık Iç Mekan

İç dekoru son derece sade , sandalyeler bile kıyı şeridinde bulunan balıkçı lokantalarının sandalyelerinden. Ama bu sadeliğini yemeklerinin lezzeti zenginleştiriyor.
Söylenene göre bir çok müzisyen , yazar ve tanınmışların mekanıymış. Nitekim beğendiğimi söyleyemeceğim ama bizimle aynı zamanda mekanda Orhan Pamuk'ta vardı ve garsonun söylediğine göre kendisi sürekli müşterilerindenmiş.

Doğa Balık Sahibi

İşte sizleri bu güzel yemeklerin hazırlanmasıyle tek tek ilgilenen restaurant sahibi İbrahim Soğukdağ ile tanıştırayım.Kendisi bir doktor edası ile pırıl pırıl temiz klinik kıyafeti ile masaları dolaşıp hal hatır soruyor ve sohbet ediyor. Bizim masımıza gelip " bayanlar eğer sizin için mahsuru yoksa röportaja gelen gazeteciler fotoğraf çekecekler , olabilirmi " diye sorunca bende " eğer sizin fotoğrafınızı çekmeme izin verirseniz bizim için hiç mahsuru yok" dedim, bende yukarıdaki fotoğrafı bir fotoğrafçı edası ile çektim :-))
İbrahim Bey , küçük yaştan beri balıkla haşır neşir olan birisi , ilk olarak Eminönü'nde balık ekmek satarak bu işe başlamış.Böyle başlangıçları duyupta gelinen yerleri görünce boşuna okudum diye düşünüyorm :-))
Tüm malzemelerin alımıyla bizzat kendisi ilgileniyormuş , özellikle Ege otları Balıkesir Havran'dan geliyormuş , diğerleri ise Beykoz,Polonezköy ve Karadeniz'den. Balıklar ise kesinlikle günlükmüş , ertesi güne kalan balıklar kullanılmıyormuş " ben onların yalancıyım".

Doğa Balık Mezeler

Fotoğrafta görünen kısım otlar , zeytinyağlılar ve balık salatalarının sergilendiği bölüm. Buradan gidip tabaklarınıza istediğiniz kadar koyup kendi tabağınızı kendiniz hazırlıyorsunuz.Ama itiraf edeyim fiyatlandırmayı nasıl yapıyorlar hala çözmedim , neyse genel fiyat konusunda sonunda deyineceğim.

Doğa Balık Benim Tabağım

Tabaklarımızdan örnekleri sıralacağım.Bu benim tabağım, içindekiler ; ahtapot salatası , kalkan salatası , havuç otu, şevketi bostan , roka sapı , kereviz ezmesi , deniz börülcesi,patlıcan bayıldı , beyaz peynir ve kavun. Özellikle en ilginç gelen kereviz ezmesi , sadece bana değil hepimize çok ilginç ve lezzetli geldi.

Doğa Balık Nursen Tabağı

Nursen'in tabağı , maalesef uzun zaman geçtiği için otları hatırlayamadım , ama bir kaçının tadını bakmıştım ve lezzetliydi.

Doğa Balık Banu Tabağı

Banu'nun tabağı , yeşilliğin sadece rezene olarak uğradığı bir tabak , ayrıca içinde sarımsak var kokacak diye hem severek hem de söylenerek yediği semizotu salatası :-),diğerleri ise balık salataları. Ve ayrıca " ay inanmıyorum " gözlüğü :-)))

Doğa Balık Nur Tabağı

Ve son olarakta bitirmesine ramak kala fotoğrafını çekebildiğim Nur'un tabağı :-))Yeşillikler konusunda maalesef bilgi veremeyeceğim ama peynir ve karidesin varlığından eminim :-))

Doğa Balık Tatlı Tabağı

Tatlılar özellikle seven biri olarak Nur tarafından pek kuvvetli bulunmadı , çünkü kendisi için tatlı çikolatalı olmalı , eşimde aynı düşünce :-)) Bu konuda ikisi çok iyi anlaşıyor :-))Kendimizin seçerek bir tabak hazırladığımız tatlılar ; şekerpare , elma , kivi ve kayısı tatlısı . Kivi tatlısı bence olmasada olur tatlılardan , elma ise tam ev işi , kayısı konusunda birşey diyemeceğim tatmadım , şekerpareyi Nur yemişti ama yorumunu unuttum :-))

İşte bu kadar ot ve balık salatasından sonra bir porsiyon kızarmış ızgara halka kalamar daha alarak siparişimizi bitirdik. İçtiğimiz ise 1 büyük şişe rakıdan 2 duble kadar arttı denebilir.Balık yemedik , doydunuzmu derseniz evet doyduk .Bu menüye kişi başı 65 TL verdik , pahalımı diye sorarsanız evet pahalı.

Ama mekan ve manzara güzel , mezeler , otlar ve balık salataları lezzetli . Bir kere olsun kişi kendinin uygun anını ayarlayıp ( maddi olarak :-) ) gidip lezzetlerin tadına bakıp manzaranın keyfini çıkartabilir.

Bu gecenin sonunda kahkalarımızla çınlattığımız Cihangir göbekteki kahvede çaylarımızı içtikten sonra her birimiz evlerimize dağıldık.

Bakalım önümüzdeki 4 bayan toplantısı nerede olacak .

Sağlıcakla kalın.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Blog

"EY BUGÜNÜMÜZÜ SAĞLAYAN BÜYÜK ATATÜRK GÖSTERDİĞİN YOLDA HİÇ DURMADAN İLERLEYECEĞİME ANT İÇERİM."

Keşke her Türk bireyi yukarıdaki cümleyi canı gönülden söyleyebilse , işte o zaman ne iç ne de dış güçler bizi yıkamaz.

Hepimizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu ve Mutlu olsun.

17 Mayıs 2009 Pazar

Annemim Tepsi Poğaçası

Annemin Tepsi Poğaçası

23 Nisan günü arkadaşım Özlem ile anneme güne gittik, evet bildiğiniz gün :-). Hatta Özlem yanına ev ayakkabılarını ve örgüsünü de aldı ama annemin yememiz için yaptığı ısrarlardan örgüsünü öremedi:-).
Anneme neredeyse yemin verdirerek çok şeyler hazırlama dememize rağmen gene bizi tıka basa doyuracak şeyler yapmıştı sağ olsun:-).
Ama benim sizlerle paylaşmak istediğim birkaç gün önceden pişirip dondurucuda sakladığı ve biz geldikten sonra mikro dalga fırında birkaç dakikada sanki fırından yeni çıkmış gibi servis ettiği o güzelim tepsi poğaçası.

Malzemeleri;
- 2 su bardağı süt
- 1 su bardağı sıvı yağ
- 2 yumurta
- 1 kalıp beyaz peynir
- 1 paket kabartma tozu
- 1 çay kaşığı karbonat
- Kıyılmış maydanoz ve dereotu
- Alabildiği kadar un

Tüm malzemeleri karıştırıp poğaça kıvamına gelene kadar un ekliyoruz. Tüm hamuru yağladığımız tepsiye yayıyoruz, üzerine 1 yumurta sürüp önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında pişiriyoruz.

Sağlıcakla kalın.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

ÇİYA SOFRASI - KEBAP / KADIKÖY

Ciya Adres

Dün Hıdırellezi bir kısım Ahırkapı Şenliklerinde kutlarken gidemeyen ben ve eşim Kadıköy'de kendimize ziyafet vermeye karar verdik. Bir nebze bile olsa Hıdırellezi dışarda geçirmiş olduk :-)Bu arada tüm iş gününü, akşamı Ahırkapı Şenliklerinde geçiren sevgili Banu'nun akşamdan kalmasıyla geçirdik , akşamdan kalması kafayı bulması değil danstan sarhoş olması tüm gün Roman havası oynadı durdu:-)
Neyse biz gene dönelim bizim gittiğimiz mekana . Kadıköy'lüler bahsedeceğim yeri çok iyi bilirler Kadıköy balık çarşısının sokağında 3 adet ayrı mekandan oluşan restaurant zinciri " ÇİYA " . Ben genelde yöresel yemekler yapan ve sunan yeri tercih ederim , sevgili eşimden beni kırmaz aynı yeri tercih eder ama o karşıki şubeden kebap ısmarlar o ayrı :-).
Daha önce gittiğimiz zamanlarda farklı yiyecekler tatmıştım , en ilgincide "Çağla Aşı " , bu bildiğimiz badem çağlasından yapılan yoğurtlu parça etli bir yemek . Daha önce hiç duymamıştım , tadına baktım gerçekten çok güzel , zamanı geçmediyse deneyin derim.

Ciya Salata Tabagı

Öncelikle salata barı şeklinde servise sunulan yerden istediğiniz yeşillik ve mezeleri seçiyorsunuz.Bulunan yeşillikler heryerde olanlardan değil. Bunları tartıp o şekilde fiyatlandırıyorlar. Dün seçtiğim çeşitleri yukarıda görebilirisiniz ; Buğday Dövmesi , Muammara,Taze Kekik Salatası,Turp Otu. Turp Otunu ilk defa denedim benim damak zevkime göre fena değil ama Taze Kekik Salatası her zaman favorim diyebilirim.Yukarıdaki tabak 5 TL tuttu.

Ciya Yoğurtlu Bakla

Yoğurtlu Bakla , sıcak olarak servis edilen bir çeşit. Tüm servisler bakır tabaklarda yapılıyor , sunum çok güzel duruyor.Ama dün akşam biz dışarda oturduk hava birazcık serindi ve yemekler bakır tabaklarda çok çabuk soğudu.Ama içerde oturunca böyle bir sorun yok:-)Daha önce taze baklayı hiç sıcak yememiştim , ben sadece zeytinyağlısını bilirdim.Bu yemeğin içinde çözemedim başka bir yeşillik , kuşbaşı et ve nohutta vardı , lezzeti harika mevsimini geçirmeden deneyin derim.

Ciya Bulgur Pilavı

Bulgur Pilavı , lezzeti çok güzeldi , sanırım pazıda koymuşlar görüntüyü ve tadını çok güzel etkilemiş.

Ciya Yenidunya Kebabı

Yenidünya Kebabı , daha önce sadece meyve olarak düşündüğüm bir çeşidin daha yemeğini burada yedim , bakalım daha neler yiyeceğim:-)Lezzeti harika mutlaka deneyin derim.

Sevgili eşimin yediği çöp şişin fotoğrafını çekmedim , çok rahat gözünüzde canlandırabilirsiniz:-)

Toplam olarak 35 TL hesap ödedik , her türlü Yemek Kartı ve Kredi Kartı geçmektedir. Fiyat verme gereğini duydum çünkü heryerde olmayan lezzetlerin ederini ben olsam merak ederim , belki benim gibi merak edenlerde olabilir:-)

Sakın tüm fotoğraftakilerin tam porsiyon olduğunu düşünmeyin hepsi yarım porsiyon yoksa nasıl yerdim hepsini , kilo dayanmaz sonra :-) Ama yinede eve giderken arabayı değil ayaklarımızı kullandık bir müddet yürüyüşten sonra yolumuzun üzerindeki bu sene açılan İstanbul Profiterol'den 1 paket profiterol alıp evin yolunu tuttuk:-)
Evi Yeldeğirmeni'ne yakın olanlara Ziraat Bankasının karşısında İstanbul Profiterol'ü tavsiye ederim. Sahibi çok hatırşinaz , hemen çay kahve ikramında bulunuyor , eşim çikolatalı ürünler konusunda ihtisas yaptığı için hiç çekinmeden tavsiye edebiliyorum :-)

Sağlıcakla kalın.

3 Mayıs 2009 Pazar

Bir Doğum Gününde Yapılanlar

Dün günlerden cumartesiydi ve benim çalışmadığım hafta sonları gününden bir tanesiydi, ama dün sabah 09,00 itibariyle bir arkadaşımın evinde mesaime başladım :-)Hatta sabah uyanana kadar geç kaldığıma dair bir sürü kâbus gördüm :-)

Dün sevgili İpek’in doğum günü partisi vardı ve cuma gecesi itibari ile onun için birkaç çeşit yiyecek hazırlamaya başladım, tabi bu hazırlık sabah onlara gidip mesaim başladığında da devam etti. Ama sağ olsunlar akşam sevgili eşimi de çağırarak bize barbekü yapıp karnımızı doyurdular, en azından bedavaya değil karın tokluğuna çalışmış oldum :-)

Aşağıda benim ve Özlem’in yapmış olduğu bazı çeşitlerin tariflerini bulabilirsiniz. Maalesef ki sofranın fotoğrafını çekemedim , niyet ettiğimde ise 17 tane genç sofranın başındaydı :-)

Kekikli Topcuklar

Çöreotlu,Susamlı ve Kekikli Topçular

Bahsettiğim gibi cuma gecesi yapmış olduğum çeşitlerden bir tanesi daha önceki aylarda tarifini verdiğim topçuklar, bu sefere çöreotlu, susamlı ve kekikli yaptım. Yapımı çok kolay, istediğiniz malzeme ile zenginleştirebilirsiniz.

Malzemeler;
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1 çorba kaşığı tepeleme yumuşak margarin ve ya tereyağı ( ben Becel kullandım )
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 1 yumurta ( akı hamura, sarısı üzerine )
- 1 çay bardağı yoğurt
- 2,5 su bardağı kadar un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 çorba kaşığı kadar çöreotu
- 1 çorba kaşığı kadar susam
- 1 çorba kaşığı kadar kekik

Yumurtanın akı, sıvı ve katı yağ, yoğurt, çöreotu, susam, kekik ve tuz iyice karıştırılır. Bu karışıma un ( önce 2 bardak ekleyin, geri kalanını hamurun oluşumuna göre katarsınız )ve kabartma tozu karıştırılarak bir süre yoğurun. Fırın kâğıdı serili tepsiye ceviz büyüklüğünde topçuklar haline getirip koyun ve üzerine yumurta sarısını sürüp 170 derecelik fırında yaklaşık 20–25 dakika pişirin.

Gülen Surat Kurabiyeler

Gülen Surat Kurabiyeleri

Bu tarifi gece blogları dolaşırken buldum ama ne yazık ki tarifi alırken kime ait olduğunu not etmemişim ve şimdide bulabilmeme imkân yok, bu sebepten eğer okursa adını yayınlamadan kullandığım için kusura bakmasın.
İlk önce gülen surat ile başladığım kurabiyelere birkaç toptan sonra düze döndü, düzden sonrada arta kalan kakaolu ve sade hamuru açıp üst üstü koyup yuvarlayıp kesince çift renkli rulo kurabiyelere döndü, sevgili Özlem’in değimi ile yeni bir yaratıcılık örneği oluşmuş oldu:-)
Bu arada kurabiyelere aç gözlülükle bakan tavuklara da dikkatinizi çekmek isterim :-)

Malzemler;
- 125 gr. tereyağı ya da margarin
- 3 fincan pudra şekeri
- 1 fincan sıvı yağ
- 1 fincan süt
- 1 tane yumurta
- ½ paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 çorba kaşığı kakao
- 1 su bardağı buğday nişastası
Aldığı kadar un

Kakao ve yumurta beyazı dışında tüm malzemeyi hamur kulak memesi kıvamına gelene kadar un ekleyip yoğuruyoruz.Daha sonra bu hamurdan bir miktar ( limon büyüklüğünde ) ayırıp , ayırdığımız limon büyüklüğündeki parçaya kakaoyu ekleyip 10-15 dakika hamurları dinlenmeye bırakıyoruz. Sade hamurumuzu kalem kalındığında açıp bir çay bardağı ile yuvarlak şekilde kesiyoruz.
Bu kesilen parçaları yağlı kağıt kesilmiş tepsiye koyup kakaolu hamurdan ağız ve gözlerini yapıyoruz.
Ağız ve gözlerini koyacağımız yere önce yumurta akından sürersek iyice yapışmasını sağlamış oluruz.Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında üzerleri kızarmadan pişiriyoruz.
Artan hamurdan değişik şekilde kurabiyeler yapılabilir, benim fotoğrafta yapmış olduğum gibi :-).

Tavşan Pasta

Tavşan Pasta

Bu hoş görünümlü ve lezzeti son derece güzel olan sevgili Özlem’in artık tam bir genç kız olan kuzucuğuna yapmış olduğu sevimli tavşan pastanın yapımı son derece kolay, evinde çocuklarını mutlu etmek isteyen anneler hem doğum günlerinde hem de normal zamanlarda hazırlayabilirler.

Malzemeler;
- 2 adet pasta tabanı
- 2 adet kakaolu dolgu kreması
- 2 adet beyaz pasta kreması
- 4 adet muz
- 2 bardak su: 2 tatlı kaşığı neskafe ve 1 çorba kaşığı kanyak ilaveli
- Parça çikolata ve renkli şekerler

Pasta tabanlarından bir tanesini surat olarak kullanıyoruz, diğeri ise kulakların ve papyonun şekline göre kesiyoruz. Pasta tabanlarının hem alt hem de üst katını hazırladığımız neskafeli karışım ile ıslatıyoruz , ( yalnız ıslatma işleminde taban kısmını pastanın yapılacağı yüzeyde olması ve ayrıca üst kısmında ıslatılır ıslatılmaz dolgu kremasının üzerine kapatılması gerekmektedir , aksi halde ıslandığı için kolayca dağılabilir ), arasına paketteki tarifine göre hazırladığımız dolgu kremasını ve dilim dilim kestiğimiz muzları koyup üzerine diğer kat pastayı koyup en üstünü gene paketteki tarifine göre hazırladığımız beyaz pasta kremasını yayıp parça çikolatalar ve renkli şekerlerle süslüyoruz.

Mercimek Köftesi1

Mercimek Köftesi

Uzun zamandır yapmak istediğim bir çeşit , sanırım daha önce bir kere yapmıştım ama tam olarak hatırlamıyorum.Bu sefer annemden tarifi alarak aynen onun dediği gibi yaptım tek kelime ile çok güzel oldu , kendim yaptım diye söylemiyorum , yiyenlerde aynı fikirdeydi:-)
Bu arada bunca sene sonra eşimin de mercimek köftesini sevmediğini öğrenmiş oldum, demek ki çok nadir yapacağım :-).

Malzemeler;
- 2 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 su bardağı ince bulgur
- 1 adet iri soğan ( yemeklik doğranmış )
- ½ çay bardağı zeytinyağı
- 1 çorba kaşığı kadar salça
- İstenildiği kadar küçük küçük doğranmış taze soğan ve maydanoz
- Tuz, pul biber ve kimyon

Mercimekleri iyice yıkadıktan sonra üzerinden 1 parmak geçecek kadar su koyarak kısık ateşte mercimekler şişene kadar pişiriyoruz. Pişen mercimeğin içine ince bulguru karıştırıp 2–3 çorba kaşığı su ilave ederek çok çok kısık ateşte ara ara karıştırarak bulgurlarında şişmesini sağlıyorsunuz. Eğer kuru ya da pişmeme durumu olursa çok az daha su ilave edilebilir, ama çok sulu olursa köfte kıvamını veremeyiz.
Bu arada ayrı bir tavada soğanlar zeytinyağında hafifçe kavrulur ve daha sonra içine salçada ilave edilerek bir müddet kapak kapalı olarak kısık ateşte tutulur. Sonra tuzu, biberi ve kimyonu ilave edilerek pişmiş olan mercimek ve bulgura katılıp yoğrulur. İstenirse çok az zeytinyağı gezdirilir ve doğradığımız yeşillikler ilave edilerek köfte şekli verilerek servise hazır hale getirilir.
Puf Börekler

Seniha Abla’nın Puf Böreği

Bu börek gerçekten muhteşem , hem bu kadar kolay hem de bu kadar mı lezzetli olur bir börek .
Arkadaşım Özlem’in görümcesine ait bir tarif ve Özlem’inde ellerine sağlık diyorum.
Malzeme listesi vermeyeceğim çünkü hiç gerek yok çok pratik bir börek. İstenildiği kadar yufkadan verilen tarife uyarak yapılabilir.

1 Yufkayı açık olarak sıvı yağ ile iyice yağlıyoruz üzerine diğer yufkayı koyup sigara böreği gibi kesitlere ayırıyoruz, içine istediğimiz malzemeden koyup çok sıkı olmadan sigara böreği gibi sarıp çukurca bir kabın içine üst üste koyarak diziyoruz .Üzerini kaplayacak şekilde su koyup yaklaşık ½ saat ya da daha fazla bekletiyoruz , çok bekletilirse suyu tamamen çekeceği için hiç sıkmadan yağlı kayıt serili tepsiye dizip ( su da az bekletilirse hafifçe suyunu sıkarak ) 180 derecelik önceden ısıtılmış fırında üzerine herhangi bir şey sürmeden kızarana kadar pişiriyoruz.
O kadar güzel kabarıyor ki denemeniz lazım.

İçini kıymalı, peynirli ya da patatesli hazırlayabilirsiniz. Kıymalı hazırlarken; büyük bir soğanı iri iri doğrayıp tavada çok becel yağı ile çok az kavuruyoruz, üzerine kıymayı ilave edip 1 paket et bulyon katıyoruz tuzunu ve baharatını koyduktan sonra fazla pişirmeden alıyoruz ve böreğimizde kullanıyoruz.

çikolatalı Grisiniler

Çikolatalı Çubuklar

En son olarak aylar önce web sitelerinin birinde karşıma çıkan ama tarifini tamamen unutup sadece görüntüsü aklımda kalan çikolatalı çubukları yaptım. Artık aynısı oldu mu bilemem ama çocuklar çok beğendi hatta uzay kampından yeni dönüş yapan ufaklığımıza kalmamıştı ki ona hemen yenisini hazırladım:-)

Yapımı son derece basit, sade grisini çubuklarını erimiş çikolataya batırıp ( ama çok fazla çikolataya bulamayın dik koyunca akıyor ) sonra üzerine renkli şekerlerden ve çikolata parçacıklarından serpip yapıştırıyorsunuz. Servisi bardaklarda yaptık .Tavuklar gene dikkatinizi çekmiştir sanırım, çubukları yiyecek gibiler :-)

İşte böyle bunlar yapılanların bir bölümü idi, hepsi çok güzeldi, esas güzeli o gençlerin cıvıl cıvıl olmaları.

Nice mutlu, sağlıklı, huzurlu ve birliktelikli yaşlara sevgili İpek.

Sağlıcakla kalın.

1 Mayıs 2009 Cuma

Otların Hikayeleri - Çiriş , Hodan , Kazayağı , Isırgan

23 Nisan tatilden istifade edip uzun zamandır gitmediğim semt pazarına gittim .
Sağolsun abim bahar zamanı pazara gittiğinde mutlaka bana bazı değişik otları alır ve bende denerim.
Bu sefer kendisi ile buluşup pazara gitme şerefine nail oldum :-)Bir ara kendimi kaybedecek gibi her gördüğüm yeşilliğe saldırıyordum ki abimin " sakin ol aşağıdaki sokakta daha güzelleri var " değişiyle duruldum :-))
Birazdan almış olduğum bazı otları pişmemiş ve kendimce pişirdiğim halleri ile sizlere tanıtacağım , yani gene bir uydurma söz konusu :-))Tüm bilgisini ve tarfini vereceğim otları geçen hafta yemeğe gelen arkadaşlarıma ve abimlere yaptım , aslında üzerlerinde denedim desem daha doğru olur :-)

Çiriş

ÇİRİŞ

Geçen senede yapıp zeytinyağlı olarak tarifini vermiştim , hatta çirişle ilgili bilgiyi geçen seneki yazımdan alıntı şekilde vereceğim kusura bakmayın :-)

"Çiriş Doğu Anadolu’da karlar eridikten sonra dağların eteklerinde kendiliğinden çıkan bir bitki. Nisan başı gibi çıkıp Mayıs ortasında mevsimi bitiyor. Özellikle Bingöl ve Erzurum’da sıkça pişirilen bir sebze. Bu sebzeyi yabani pırasa diye de adlandırıyorlarmış, ama ben tadını pek benzetemedim. Ayrıca Erzurum da mutlaka senede bir kere olsun şifa olsun diye yenirmiş. "

Ayrıca http://www.sifalibitkiler.us/archives/475 sitesinden yeni edindiğim bilgileri de sizlerle paylaşmak istedim ;

Faydaları :
Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.
Memeli basuru tedavi eder.
Mafsal ağrılarını dindirir.
İdrar söktürür.
Adet kanı söktürür.
Adet düzensizliklerini düzene koyar.
Saçkıran tedavisinde de kullanılır.
Kullanım Şekli ve Dozu :
2 bardak suya 30 - 40 gr. bitki konularak kaynatılıp balla tatlandırılıp günde 3 defa yemeklerden evvel içilir.

Çiriş Kavurma

Çiriş Kavurması

Bu kavurma diğer tariflerinin vereceklerim içersinde yemeğe gelen misafirlerim tarafından bir numara olarak ilan edildi , hatta sebze ile arası hemen hemen pek olmayan sevgili eşim ve sevgili Ati bile birer kaşık daha aldılar :-)

Malzemeleri tek tek vermeyeceğim , yaklaşık 1/2 kilo çirişi kök kısımlarını temizleyip iyice yıkadım ve kısa kısa kestim . Ay şeklinde doğranmış 1 adet iri soğanı ve halka halka kesilmiş 3 diş sarımsağı zeytinyağında bir müddet soldurduktan sonra çok az tuz ekleyip doğramış olduğum çirişleri ilave ederek tencerinin kapağı kapalı olarak kısık ateşte yaklaşık 20 dakika kadar ara ara karıştırark pişirdim , daha sonra 5 dakika kadar kapak açık olarak biraz kırmızıbiber ilave derek kavurdum ve servise hazır hale getirdim. Sofraya soğuk olarak getirdim.

Hodan

HODAN

Bu bitkiyi ben ilk defa gördüm , hatta alırken bir an tereddüt etim ama satan kişi mutlaka denemem gerektiğini özellikle Sakarya civarında çok tüketildiğini , yemeğinin ve böreğinin yapıldığını söyledi. Eee bu kadar övgüden sonra denemem gerekti :-)) İlk defa çiçekleri üzerinde bir bitkiyi pişirdim.

Aşağıda http://www.sifalibitkiler.us/archives/524 sitesinden almış olduğum bilgileri bulabilirsiniz.

Özellilleri : Depüratif / kanı temizleyici, sudofirik / terletici, antifebril / ateş düşürücü, diüretik / idrar söktürücü, mukolitik / balgam söktürücü, sedatif / rahatlatıcı, pürgatif / müshil.
Faydaları :
Öksürüğü keser.
Balgam söktürür.
Terletici ve ateş düşürücüdür.
Soğuk algınlığı ve gribe karşı etkilidir.
Solunum yollan hastalıklarına iyi gelir.
Akciğer zarı yangılarını (satlıcan) azaltır.
İdrar söktürücüdür.
Kanı temizler.
Emziren kadınlarda süt gelişini artırır.
Kullanım Şekli:
Yaprak-çiçek karışımından 2 tatlı kaşığı alınıp, üzerine 1 bardak kaynar su dökülüp 10–15 dakika demlendirilerek karışım hazırlanır.
Bu karışımdan günde üç kez birer bardak içilir.
Ayrıca hodan bitkisi yara ve yanıklara da iyi gelir. Bunun için yapraklarından lapa hazırlanır ve yaranın üzerine konulur.

Soslu Hodan

Soslu Hodan

1/2 kilo hodanı iyice yıkadım , hatta nerdeyse 1 saate yakın suyunu bir kaç kez değiştirerek sirkeli ve tuzlu suda beklettim. Suya tuzu eklememin sebebi üzerindeki toprağı çözmesi , bunu seneler önce değer verdiğim bir kişi söylemişti. Yıkadığım hodanların süzgeçte suyunu südükten sonra ay şekilde doğardığım 1 adet kuru soğan çok az tuz ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağ ile düdüklüde yaklaşık 8-10 dakika haşladım. Haşlandıktan sonra servis tabağına alıp üzerine limon zeytinyağı ve ezilmiş sarımsaktan oluşan sosu döktüm ve servise hazır hale geldi. Bu çeşidimde değişik otlar içersinde 2. seçildi.

Kazayağı

KAZAYAĞI

Daha önce duyduğum ama hiç denemediğim bir ot cinsi. Alırken satan kişiye nasıl bir bitki olduğunu sordum " ıspanak gibiymiş abla " deyince " sen hiç yemedinmi " dedim " yok " dedi , " aa hiç insan yemediği şeyi satarmı " deyince çocuk sadece garip bir şekilde suratıma baktı :-))

Aşağıda gene http://www.sifalibitkiler.us/archives/558 sitesinden aldığım bilgileri bulabilirsiniz.

Toplanması Saklanması : Kazayağıotunun üst kısımları kesilerek toplanır, kurutulur ve kaldırılır.
Faydaları : Başta bağırsak solucanları, tenyalar ve bağırsak kurtlara karşı kullanılır.
Kullanım Şekli : Toprak üstündeki kısımlarından su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağa (Oleum chenopodii), “Kazayağı esansı / Kenepod esansı” denir.
Eskiden bu bitkinin çayı içilirken günümüzde artık esansı kullanılmaktadır.
Bağırsak solucanlarını düşürmek için çocuklara ( 5 -10 yaşındaki çocuğa) 10 damla ve yetişkinlere 20 damla eter yağı verilir. Eter yağı kesme şekere damlatılarak verilir. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra hastaya bir yemek kaşığı hintyağı içirilir.
UYARI : Aşırı dozda alınmamalıdır. Tarife uyulmazsa kalıcı hasarlar meydana getirebilir.

Soslu Kazayağı

Soslu Kazayağı

Kök kısımlarını kesip sap ve yapraklarını bol su ile yıkadığım kazayaklarını çok az tuz ile çok az suda pişene kadar haşladım ve servis tabağında üzerine sarımsak limon ve zeytinyağından oluşan sosu dökerek konuklarıma sundum. Bu çeşitte 3. olarak seçildi.

Isırgan

ISIRGAN

İşte en zahmetli olana sıra geldi , ama bu kadar zahmete lezzet açısından diğerlerinin gerisinde yer aldı , ama bence 2. olabilecek düzeydeydi , belkide çok uğraşmış olduğum için :-)

Isırgan hakkında http://www.sifalibitkiler.us/archives/529 sitesinden kısa bilgiler.

Faydaları :
Isırgan otu hemen hemen her hastalığa şifalı gelen mucizevi bir bitkidir.Çeşitli rahatsızlıkların etkisi ile oluşan şiddetli bas ağrılarında yararlıdır.Kan temizleyici olduğundan egzama ve bazı mantar hastalıklarına iyi gelir.
Sivilcelere iyi gelir.
Kan temizleyici özelliğinin yani sıra kan yapıcı özelliği de vardır. Bu yüzden sarilik, kansızlık ve ağır kan hastalıklarında faydalı olur.
Pankreas üzerine iyi uyarıcı etki yapar.
Kan sekerini düşürmeye yardımcı olur.
İdrar yolları hastalıkları, enfeksiyonları ve idrar tutukluğunu düzeltir.
Böbrek taşlarına da iyi gelir.
Çayı kabızlığa 3 - 4 haftalık bir kür halinde iyi gelir.
Ayni zamanda zindelik ve enerji verir.
Grip ve soğuk algınlıklarına karşı koruyucu olarak kullanılır.
Mide ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelir.
Siyatik, romatizma hastalarına ısırgan banyoları iyi gelir.
Çayı ile saçlar yıkandığında canlanır ve parlar.
Kepeği önler.
Ayak damarları ve kroner damar daralmalarına ısırgan kökü banyosu faydalıdır.
Akciğer kanserinde ebegümeci ile birlikte %3 oranında basari gösterdiği tespit edilmiştir.
Kuyruk sokumundaki kil dönmelerine lapası iyi gelir.
Prostat büyümesine katkı sağlayan enzimleri baskılayarak tedavisinde yardımcı olur.
Sulu gözleri rahatlatır, saman nezlesinin semptonlarını hafifletir.
Tohumları immün sistemi güçlendirici olduğundan yaşlılara iyi gelir.
Tansiyon düşürücü etkisi vardır.
Gargarası nefesi temizler, cilt temizliğinde de yararlıdır.
Kullanım Şekli ve DozuÇay: 1 çay kaşığı bitki veya kök 150 ml suda 5 dakika kaynatılıp süzülür. Günde 2 - 3 fincan içilir.
Bitkinin Özsuyu : Taze bitki preslenerek elde edilir. Çok çabuk mayalanarak bozulduğundan serin ve kapalı yerlerde ancak çok kısa bir süre saklanabilir. Taze taze hazırlamak gerekmektedir. Günde 3 defa 5 ml(1 çay kaşığı), toplam 15 ml alınabilir.
Banyo: 1 kg. Bitki kökü temizlenip 1 - 2 litre kaynar su ile haşlanır ve 15 dakika demlenir, süzülür.
Tentür: İnce kıyılmış bitki bir kavanoza konarak üzeri %40′ lik alkolle örtülünceye kadar doldurulur3 hafta bekletilip, süzülür. Günde 3 defa 2,5 - 5 ml, toplam 7,5 - 15 ml alınabilir.
UYARI : Ağır kalp hastaları, seker hastaları ve böbrek hastaları kullanmamalıdır.
Bazı insanlarda mide bulantısı - Bazı insanlarda idrarda zorluk - İçeriğindeki formik asit ve histamin dolayısıyla süründüğünde deriyi acıtır, tahriş eder; bazen de çayı deride rahatsızlık verebilir.

Isırgan Kavurma

Bulgurlu Isırgan Kavurması

Gerçekten yapımı hayli zahmetli olan bir yeşillik. Sağolsun sevgili arkadaşım Nursen kendilerinin toplamış olduğu bir torba ısırganı bana getirdi , güya yapıp şirkete götürecektim ama kısmet yemeğe gelen misafirlereymiş. Neyse artık bir dahakini Nursen yapar bende şirkette yerim , çünkü bir daha yapabileceğimi sanmıyorum :-)
Elime giydiğim ameliyat eldivenleriyle bende ameliyatıma kalın saplarını ayırıp suda bekleterek başladım , kaç kere suyu değiştirdim bilmiyorum ama her seferinde kızıla yakın suyu çıktı bende her seferinde temizliyemiyorum diyerek sanırım hayli su harcadım , neyseki artık bol bol yağmurumuz yağıyor susuz kalmayacağız:-))Yıkayıp sebze kurutucusundan geçirdiğim ısırganları bir kaç parçaya kestikten sonra ay şeklinde doğranmış olup zeytinyağında kavurduğum soğan ve sarımsağa ilave ederek 1 çorba kaşığı kadar ince bulgur ilave ettim .Bir müddet karıştırdıktan sonra çok az su , tuz ve pulbiber ilave ederek tencerinin kapağını kapatıp kısık ateşte pişene kadar ara ara karıştırarak tuttum , daha sonra kapağı açık olarak bir müddet kavurdum ve soğuk olarak servis yaptım.
İşte geçen cumartesi günün yukarıdaki otları hazırlamakla geçti , aslında yanında enginar , kuru domates salatası , bol yeşillikli salata ve ana yemek olarakta Çipura ve Çinekop vardı , eee balıkların yanında fena gitmediler:-)) Ama uzun bir süre bol temzilemeli ve yıkamalı ot yapmayacağım kesin :-) En kötüsüde bir torba ot temizliyorsunuz pişince bir tabak oluyor , işte o zaman insan kötü oluyor :-))
Ama genede mevsiminde bazı tatları yemek güzel oluyor.

Sağlıcakla kalın.