29 Nisan 2013 Pazartesi

Çıtır Börek - Kızımın Elinden

 
Denizli'den Fatma Hanım TeyzeninTarifi

           Bu çıtır çıtır lezzet yaklaşık 2 ay öncesi biricik kızım Çağla tarafından yapıldı.
 Kızımın izin günü sabah Kanal D 'deki Mutfağım programında seyrettiğimiz bu güzel lezzeti yapmak için programın bitmesini beklemeden hemen kolları sıvadık :-) Aslında ben Beyaz Fırın'a gidip hazır börek yiyelim dedim ama kızım o kadar hevesliydi ki benden önce mutfağa girdi bile :-)
Bu güzel lezzet pişer pişmez , sıcak sıcak toparlayıp hemen anneanne ve dedesine tattırmak için yola çıktık , onlardan da tam not aldık .
 Şimdi düşünüyorum bazı ilklerin son olacağının o an kimse farkında olamıyor , kızımın dedesine kendi elleriyle yaptığı ilk ve son börek oldu  . Babam ara ara blogumdaki yazı ve tariflerimi de okur " bize ne zaman yapacaksın " derdi  , belki bu yazılardan da haberdar olup " yazılarına devam et " diyorsundur . Işıklar içinde yat , mekanın cennet olsun babacım.
 
Malzemeler;
Hamur için ;
1 adet yumurta
1 küçük kahve fincanı sirke
1 çay bardağı sıvı yağ
1 tutam tuz
5 su bardağı un ( 2 bardak tam buğday - 3 bardak buğday unu )
Açmak için :
Nişaşta
1 çay bardağı sıvı yağ
250 gr. tereyağı
İç Malzemesi ;
Beyaz Peynir
Maydanoz


Unun üzerine 1 adet yumurta, bir tutam tuz, 1 küçük kahve fincanı sirke ve sıvı yağ eklenir. Hamur azar azar su dökülerek yoğrulur ve yukardaki gibi 28 beze yapılarak bir müddet dinlendirilir.
 
 
Her beze biricik kızımın yaptığı gibi :- ) nişaşta kullanarak merdane ile yemek tabağı çapında tek tek açılır.


 
İlk part 14 adet olacak şekilde her katı eritilmiş tereyağı ile karıştırılmış sıvı yağ ile yağlanarak üst üste konur ve diğer 14 katlı hamur da yapılınca buzdolabında yaklaşık yarım saat kadar dinlendirilir.


 
Dolapta dinlenip yağı hafiften donan 14 kattan ilkini kenarlarından tutarak merdane kullanmadan çekiştirerek açıyoruz .Kesinlikle iki kişiyle daha rahat oluyor , tek kişi olursa biraz zorlayıcı olabilir.


 
İlk katın açılmasından sonra iç malzememiz olan peynir ve maydanoz karışımını hamurun üzerine seriyoruz.

 
Açtığımız diğer 14 kat hamuru , malzeme ile döşeli katların üzerine seriyoruz.


 
Yukarıda göreceğiniz gibi bardak yardımı ile yuvarlak şekil vererek kesiyoruz.


 
Kestiğimiz yuvarlakları tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürüp çöreotu serpip 180 derecede önceden ıstılmış fırında üzerleri kızarıp pişene kadar tutuyoruz.


 
Sağlıcakla kalın

25 Nisan 2013 Perşembe

Peynir Topları


İster kahvaltıya ,ister beş çayına simit yanına , ister akşam yemeğinde meze olarak tüketilebilecek , evdeki kalan peynirleri değerlendirmek adına hemen yapılan ve lezzeti bol olan bir çeşidi paylaşmak istedim.
Elinizde bulunan peynir çeşitlerini , uyan baharat ve yeşillikleri kullanarak yapabilirsiniz.

Benim malzeme tabirim ise tam diyet listesi gibi oldu :-))

Malzemeler ;

- 2 kibrit kutusu büyüklüğünde süt loru
- 2 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir
- 1 tatlı kaşığı krem peynir
- 1 diş sarımsak ( dövülmüş )
- 1/2 çay kaşığı kekik
- 1/2 çay kaşığından az kırmızı pul biber
- bir tutam dereotu ( doğranmış )
- 1 tutam taze nane ( doğranmış )
- birkaç damla zeytinyağı

Tüm malzemeleri iyice ezip karıştırıyoruz , en son yeşillikleri ilave edip avucumuzda top şeklini verip yaprak yeşilliklerle servis yapıyoruz.

Sağlıcakla kalın.


Kıymalı Volovan


Yapalı epey zaman oldu ancak şimdi paylaşıyorum. Her zamanki gibi farklı bir niyetle başlayıp bambaşka bir sonuçla karşılatığım yemeklerden birisi oldu :-)
Bu arada ismini de yeni öğredim " volovan " deniyormuş , biz çanakta kıymalı harç olarak yedik , bu isim ile şimdi daha afilli oldu :-)

Malzemeler ;

- 250 gram kıyma
- 2 orta boy kuru soğan ( yemeklik doğranmış )
- 2 adet taze soğan ( doğranmış )
- 1 adet iri boy domates ( küp küp doğranmış )
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 1/2 çay kaşığı zencefil
- 1/2 çay kaşığı zerdeçal
- 1/2 çay kaşığı kırmızı pul biber
- 1/2 çay kaşığı hardal tozu
- Yeteri kadar milföy hamuru

Kıymayı tüm malzemelerle birlikte kavuruyoruz ve kenarda soğumaya bırakıyoruz.
Çanağımızın tabanını oluşturmak için milföy hamurundan bir su bardağı yardımıyla yuvarlak çıkartıyoruz.
Daha sonra aynı çapta olmak üzere iki ayrı milföyden 2 adet halka çıkartıyoruz.
Yuvarlak tabanın üzerine iki halkayı yerleştirip içine kıymalı malzemeyi koyuyoruz , kıymaların üzerine küçük hamur parçaları koyup hamurların üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 190 derecelik fırında volovanlar kızarana kadar tutup sıcak servis yapıyoruz.

Sağlıcakla kalın.



Firik Bulguru ile Fasulye Diblesi

Fasulye Diblesi sevgili arkadaşım Özlem'in bana kazandırdığı lezzetlerden bir tanesi.
Bugün pirinç yerine Firik Bulguru ile denedim ve sonuç gayet başarılı oldu , sanırım akşama kızım da aynı fikirde olacaktır , devamını getirebilirim.
Firik Bulgurunu daha önce tarifini henüz paylaşmadığım tel şehriye ve nohutla denemiştim, kızım ve ben çok beğendik eşim o tip lezzetlerdeki klasik yanıtını vermişti " ben almıyım size afiyet olsun " :)

Malzemeler ;

- 6-7 adet çalı fasulyesi ( küçük küçük doğranmış )
- 1 büyük boy kuru soğan ( yemeklik doğranmış )
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1 çay kaşığı tuz
- 1/2 çay kaşığı zerdeçal
- 1/2 çay kaşığı zencefil
- 1 su bardağı Firik Bulguru
- 2 su bardağı su

Soğan ve fasulyeleri baharatları ve tuzu ekleyerek zeytinyağında ara ara karıştırarak kapak kapalı olarak kısık ateşte soteliyoruz.
Fasulyeler pişince Firik Bulguru'nu ekleyip malzeme ile karıştırıyoruz.
Üzerine 2 bardak ılık suyu ilave edip kapağı kapatarak kaynayana kadar harlı ateşte tutuyoruz.
Kaynayınca ocağı kısıp suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
Suyunu çekince ocağı kapatıp 15 dakika kadar kapakla tencere arasına kağıt havlu koyarak demlendiriyoruz.
Demlendikten sonra ezmeden karıştırıp servise hazır hale getiriyoruz.

Sağlıcakla kalın.


19 Nisan 2013 Cuma

BABAM GİDERSE

Hayatta en acı günlerden bir tanesini yaşadım 31 Mart gece yarısı tam saat 03.00 de biricik babamı kaybettik.
Bu güne kadar genç , yaşlı bir çok kişinin vefat haberini aldım , onlar içinde üzüldüm ve yakınlarıyla beraber acılarını paylaştım.
Ama baba kaybı ailenin temel direğinin kaybı , artık sadece fotoğraflarda , videolarda ve hatıralarda kalması tarifsiz bir acı.
Babam benim için çalışmanın ve çalışkanlığın sembolü , 86 yaşında vefatından 5 gün öncesine kadar 60 seneden beri kopamadığı iş yerine giden hastanede yatarken bile oradaki işleri takip etmeye çalışan biriydi.
Babam benim için kanunsuz hiç bir iş yapılmamasını her defada tembihleyen dürüst birisidir .
Babam benim için herşeyin zamanında yapılması ve geçiktirilmemesini öğreten kişidir.
Babam benim için benim sağlığımı benden önce düşünen kişidir ,senelik sağlık kontrollerimi sık sık hatırlatıp sonuçlarını sıkı sıkı takip eden biriydi.
Babam benim için hayatı yaşamayı seven , giyinmeyi seven , kaliteyi seven biridir ,bir kaç ay önce bile evdeki temizlik izin gününe denk geldi diye evden uzaklaşmak için Heybeliada'ya gidip balık restaurantında kendine ziyafet çekip keyif alan birisiydi ( hatta bu olayı öğrendiğimde " baba keşke bana da söyleseydin , şöyle karşılıklı birer kadeh içerdik dediğimde , seninle de yaparız " demişti ) .
Babam benim için son yıllarda bayramlarda tatili bile bana düşündürmeyen onlarla bayram geçirmenin keyfini veren birisidir .
Şu anda başımızın tacı biricik annemizle hayatımız devam ediyor . Annecim biriciğim onunla zaman geçirmek en büyük keyif aldığım anların başında gelmekte. Geçireceğimiz uzun senelere diyerek bu uzun yazımı noktalıyorum.

Sağlıcakla kalın.