25 Ağustos 2009 Salı

Balkonumun Neşeleri :-))

Balkondaki çiçek

Uzun zamandır yazmayınca ,kendimi buradan alamaz oldum :-) bu sebep ile sizlere 15 gün önce balkonlarım için almış olduğum çiçeklerimi de göstermek istedim.
Fotoğraftaki mutfak balkonumda bulunanlar ,aynılarından 8 saksı kadar da salon balkonumda var , her akşam işten eve gelince hiç birşeye elimi sürmeden önce onlarla ilgileniyorum , solan çiçekleri temizleyip sularını veriyorum ve üzerlerine yağmurlama yöntemi ile su serpiyorum ve en önemlisi annem gibi onlarla konuşuyorum :-))
Bu çiçeklerimi 15 gün kadar önce Bauhaus'tan tanesi 1,35 TL ye aldım , sokaktan vazo çiçeği alsam daha pahalıya gelir hemde bu kadar güzel olmazdı. Ama itiraf edeyim adını tam bilmiyorum , cam güzeli olabilir diye düşünüyorum .Belki bilenler bana yardımcı olur :-)Bence hala Bauhaus'ta vardır , yeriniz müsaitse hemen alın :-)
Ayrıca balkomdaki masam içinde aşağıdaki fotoğraftaki çiçeğimi aldım sanırım o da bir cins begaonya. Özellikle kırmızı delisi olduğum için saksıma uydurarak kırmızı aldım :-)

Masadaki çiçek

Çiçek güzellik , mutluluk ve neşedir. Hiç bir zaman bu üçlüden ayrılmayalım.

Sağlıcakla kalın.

Düdüklüde Turşu Tadında Biber Kızartması

Düdüklüde Biber Kızartması

Biraz garip bir başlık oldu değilmi ?:-))
İnanın nasıl bir isim vereceğimi bilemediğim için bende aklıma gelen cümle vari bir tabiri sizinle paylaştım:-)
Bu güzel sivri biberlerde Ege'nin bağrından kopup geldiler , bazıları tatlı bazıları ise benim sevdiğim gibi gayet acılar. Bunların hepsini taze olarak kısa zamanda tüketemeyeceğim için bende değerlendirme yoluna gittim ve her zamanki gibi yaratıcılık yönüm ortaya çıktı :-)

Malzeme ve tarif için herhangi gibi bir sıra takip etmeyeceğim.
Biberlerim yaklaşık 1 kilodan biraz fazlaydı , iyice yıkayıp saplarını kestim.Düdüklünün içine koyup üzerine 2-3 yemek kaşığı kadar zeytinyağı , 2 yemek kaşığı kadar sirke , 5-6 diş sarımsak , biraz tuz ve 2 çorba kaşığı kadar su ilave edip , yaklaşık 6-7 dakika kadar pişirdim.Açınca tencerinin dibinde kalanların hafifçe kızardığını fark ettim ama hem kızaranlar hem de kızarmayanlar gerçekten çok lezzetli ve hafif oldu.

Sağlıcakla kalın.

23 Ağustos 2009 Pazar

Ege Sebzeleri , Mantarlı Güveç Pilavı

Dikili Sebze Ve Meyve

Bir önceki yazımda bahsetmiştim , tatilde olan arkadaşlarımız dönüşlerinde gelenek olarak akşam yemeği için bize gelecekler diye , işte dediğim başıma geldi ve geçen perşeme akşamı bu olay gerçekleşti:-)) Ama bu sefer bizi çok utandırdılar , kapıdan girdiklerinde ailecek ellerinde neredeyse boş yer yoktu :-).
İşte bunlardan bazıları yukarıdaki fotoğrafta görünen mis gibi Ege kokan yiyecekler . Domates ( tabi hepsi bir tane değildi :-) ) ve yeşil biberler sevgili Fikret Teyze'nin bahçesinde , armut sevgili Sevgi Teyzemin bahçesinden , kırmızı biber , taze börülce ve özellikle sipariş verdiğim pembe çizgili içi bembeyaz olan patlıcanlar ise Altınova pazarından.
Tabi bunların haricinde karpuz , zeytinyağını ve Bodrum'dan alınan buzdolabı süsünü unutursam Özlem'in ve Ati'nin hakkını yemiş olurum:-).
Bu arada buzdolabımın ne ön ne de yan tarafında yer kalmadı ama ben ısrarla her gidenden magnet istiyorum:-)
Aslında anlatmak istediğim perşembe akşamı için yapmış olduğum Mantarlı Güveç Pilavıydı ama bu güzel sebzelerin hiç olmazsa görüntülerini sizlerle paylaşmak istedim.

Mantarlı Güveç Pilavı

Bu pilav aslında Bakırköy sahilinde bulunan Gelik Rest. bir numaralı özel yemeğidir.Geçtiğimiz senelerde işim gereği Bakırköy taraflarına epey sık gidiyordum ve öğle yemeklerini de Gelik'te yiyordum , işte bu sıralarda sürekli yediğim bir pilavdı , uzun zamandır yemedim ama eminim hala aynı lezzeti koruyordur.
Benim pilavım aynı lezzetemi oldu pek bilemiyorum ama yiyenlerin hepsi çok beğendi tabi bende beğendim :-))

Güve öncesi Pilav

Malzemeler;
- 2 su bardağı pirinç ( 1 saat kadar sıcak suda ıstlatılmış ve süzülmüş )- 2 ortaboy kuru soğan ( rododa parçalanmış )
- 1 su bardağı kadar mantar ( ince kıyılmış , kararmaması için 15 dk. kadar limonlu suda bekletilmiş)
- 1 çay bardağı kadar badem ( kabukluysa sıcak suda bekletilip kabukları çıkartılacak)
- 1/2 çay kaşığı yeni bahar
- 1/2 çay kaşığı kimyon
- istenildiği kadar tuz ve karabiber
- 2,5 su bardağı su
- 3 çorba kaşığı zeytinyağı + 1 çorba kaşığı kadar tereyağı
- 100 gr. kadar taze kaşar rendesi

Parçalanmış soğanları zeytinyağında pembeleşmeden pişiriyoruz , üzerine bademleri ve mantarları ekleyip çok az kavurduktan sonra pirinci ilave edip çok az bir süre daha kavuruyoruz .Daha sonra baharatlarımızı , tereyağını ve suyu ekleyip önce harlı daha sonra kısık ateşte suyu çekene kadar pişiriyoruz , piştikten sonra üzerine kağıt havlu örterek bir müddet demlendiriyoruz.
Demlenen pilavı fazla ezmeden karıştırıp tek kişilik güveçlere bastırmadan gevşek olarak koyup üzerine rende kaşarla tamamen örtüp fırının ızgara kısmına koyup üzeri aşağıdaki fotoğraftaki gibi kızarana kadar tutuyoruz.
Bence deneyin değişik bir lezzet oluyor:-)

Güveçteki Pilav

Sağlıcakla kalın.

16 Ağustos 2009 Pazar

Sirkeli Patlıcan

Sirkeli Patlıcan

Buralara uğramayalı epey uzun zaman oldu , uzun bir süre rahatsızlık , onun ardından yaz dönemi derken zaman geçivermiş . Ama yazmaya öyle alışmışımki kendimi sanki ödevini yapmayan öğrenci gibi hissetmedim desem yalan olur :-).

Son yazımdan sonra yorum bırakıp geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese çok çok teşekkür ederim.

Kısaca Acıbadem' Hast.de başıma gelenleri anlattığım yazımdan sonra 20 gün süren rahatsızlığımın sonrasında yaklaşık 1 ay kadar zaman harcama ve uğraş sonrasında SGK da da işlerimi hallettim ve allah kimsenin başına vermesin diyerek bu konuya artık girmek dahi istemiyorum.

Artık zaman güzel yemeklerimizin , gezip gördüğümüz yerlerin ve tattığımız lezzetlerin paylaşımına geldi:-))

Bu yemeği bu kadar senedir sağolsun evlerinde yemek yemişliğimiz olan , karnımızı doyuran sevgili Özlem'den geçen ay öğrendim , bu kadar senedir yapmamış olması ya da bizim denk gelmemiş olmamız kendilerine çok sık gitmediğimiz gerçeğini ortaya koydu ve artık açığı kapatmanın zamanı geldi diyerek ailece heyecanla kendilerinin tatilden gelmelerini bekliyoruz:-)) Ama bir geleneğe göre , tatilden geleni ilk akşam evde kalan ağarladığı için gene iş bana düşecek ah ahhh :-)))

Bu yemeği Özlem anneannesinden öğrenmiş . Böyle büyüklerden bizlere geçen yemeklere daha fazla saygı duyuyorum , hele birde o büyükler tadığım kişiler olunca saygının yanında sevgide oluşuyor.

Kısaca tarife geçeyim , tarifin bu kadar kolay olupta lezzetinin bu kadar güzel olduğu nadide yemeklerden diyebiliriz , hele birde patlıcan seviyorsanız.

Malzemeler;
- 4 adet patlıcan ( şerit halinde soyulup , ikiye kesilip ortalarından yarılmış )
- 4 adet domates
- 3 diş sarımsak
- tuz , zeytinyağı , sirke

Tuzlu suda bekletip siyah suyunu döktüğümüz patlıcanları tencereye diziyoruz , üzerinden çok çıkmayacak kadar suyu ve 3 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ve tuz ekleyip tencerenin kapağını kapatıp patlıcanları haşlıyoruz.
Diğer tarafta domateslerin kabularını soyup rendeliyoruz , rendelenen domateslere 3 çorba kaşığı kadar sirke ilave ediyoruz , bu karışıma 3 diş sarımsağıda rendeleyip haşlanmış olan tenceredeki patlıcanların üzerine döküp domatesler pişene kadar kısık ateşte kaynatıyoruz. Eğer çok sulanırsa tencerinin kapağını açık tutarak kısa bir süre için harlı ateşte bırakabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın.