Yılbaşı yaklaştıkça kendimi çocuk gibi hissediyorum ve sevdiklerime alacağım hediyeler konusunda kafamda planlar yapıyorum. Ne yazık ki bu ekonomik kriz herkes gibi beni de tasarrufa yöneltip hediye alacağım kişileri de etkiledi :-)
Her ne kadar devletin başında olan kişi “ kriz teğet geçti “ “ bu psikolojik kriz “ diye basın açıklamaları vermeye hala devam etse de, içinde yaşadığımız çevre içinde krizin en çarpıcı izlerini görmekteyiz.
Her gün işe giderken dolmuş ile önünden geçtiğim Kadıköy rıhtımdaki Deniz Otel ve Natilus Alışveriş Merkezi’nin arasında bulunan dükkânlardan %30 ‘u boşalmış ve “ Kiralık “ ilanlı asmış. İşte bu teğet geçip, psikolojik olan krizin sonuçları. Acaba birer tertip Xanax kullandırılsa bu krizden kurtulma şansımız var mı? Ne acı değil mi bizler vatandaş olarak bunları tahlil edip ne durumda olduğumuzu görüyoruz ve dile getiriyoruz, ama başımızda bulunanlar farklı söz ve tavırlarla var olan gerçeği yok sayıyorlar. Bununla baş etmek nasıl mümkün olacak maalesef ben bilemiyorum.
Aklıma gelen ve seyrederken duygulanıp hatta gençliğimden utanıp göz yaşlarımı tutamadığım konu ise dün akşam haberlerde “ Çılgın İhtiyarlar “ olarak yağan karın altında, buz gibi hava, bin bir zorlukla görevlileri ikna ettikten sonra “Bu vatanın toprakları yüz binlerce, milyonlarca askerin, kadının, çocuğun kanıyla sulanarak bu durumlara geldi, Bu vatanın toprakları satılık değil “ mesajını vermeye çalışan Sümerolog Profesör Muazzez İlmiye ÇIĞ ( 90 yaşında ) , TEMA Vakfının onursal başkanı Hayrettin KARACA. Bu saygıdeğer insanlar bizlerin yapması gerekenleri yaşlarına bakmadan büyük bir onurla yaptılar. Saygı ile ellerinden öpüyorum.
Sanırım bu sıralar sınırlarımızı zorlayarak duruyoruz, umarım çok daha kötüye bir gidişat olmaz.
Artık yemek ile ilgili olan yazıma geçebilirim, herkesin düşüncelerini paylaştığıma eminim.
Kış günlerinin vazgeçilmez çeşidi çorbanın artık çeşit ve uydurmasyonlarını artık abartmış durumdayım :-)
Aklıma o an ne gelirse onun çorbasını yapıyorum, tadı konusuna hiçbir fikrim olmuyor, ama evde zorunlu deneyici varken yorum almak gayet kolay oluyor :-).
Bu çorbamı da kadrolu deneyici sevgili eşim pek bir beğendi. Demek ki uydurmalar ( aslında yaratıcılık demek daha doğru :-)) ) işe yarıyor.
Malzemeler;
- 3 adet dolmalık kabak
- 1 adet orta boy soğan ( yemeklik doğranmış )
- 1 çay bardağı kadar ince bulgur
- 2 su bardağı et suyu
- 1 tatlı kaşığı biber salçası
- İstenildiği kadar tuz
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- Tereyağı, kırmızıbiber, nane
Soğanları zeytinyağında hafifçe kavuruyoruz. İçine biber salçasını, doğradığımız kabakları, bulguru, tuzu ve et suyunu ilave edip kabaklar pişene kadar kısık ateşte tutuyoruz. Pişme işlemi bittikten sonra parçalayıcıdan geçiriyoruz. Ayrı bir kapta tereyağını eritip kırmızıbiber ve nane ilave edip bu karışımı çorbaya karıştırıyoruz ve servise hazır hale getiriyoruz.
Sağlıcakla kalın.
25 Aralık 2008 Perşembe
Bulgurlu Kabak Çorbası
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
corba cok lezzetli olmus
ellerine saglik canim
İLGİNÇ FARKLI BİR TARİF BEN DEİŞİK TATLARI NEDENSE DENEYEMİYORUM YA YENİLMEZSE ENDİŞESİ YETİYOR BANA MALESEF BENDE AŞICAM ÜMİDİYLE BİRGÜN BU ENDİŞEYİ ELLERİNE SAĞLIK DİYORUM ÇOK GÜZEL GÖRÜNÜYOR
canım tam kış çorbası olmuş bol vitaminli eline sağlık,sevgiler....
Yorum Gönder