Dün aniden verilen bir karar ile önce Sultanahmet civarında buluşmaya karar verdik , ama maalesef ben Bostancı-Göztepe civarlarında E5 trafine mağruz kalınca ( bilginiz üzere az olan alışveriş merkezlerine bir tanede Optimum Outlet eklendi buda zaten var olan trafiği nerdeyse üç katına çıkardı ) buluşma rotamız Taksim'e çevrildi. Üsküdar-Beşiktaş hattından kısa bir zamanda Taksim'e ulaştım ve İstiklal Caddesi'nin o muazzam ama o derecede güzel olan kalabalığını geçerek Tünel'e vardım ve sevgili arkadaşım Burcu ile buluştum.
Nerede oturalım diye düşünürken The House Cafe 'de karar verdik , çokta iyi etmişiz , çok ucuz bir mekan değil ama sıcak bir ortam , özellikle bizim oturduğumuz cam kenarı çok güzeldi diyebilirim. Yiyecek ve içecek konusunu tamamen Burcu'ya bıraktım çünkü mekan onun mekanıydı :-) .Yiyecek kısmını anlatmıyorum " çünkü fotoğrafını çekemedim:-( " ,lezzeti mükemmeldi.
Ama içeceği paylaşmadan geçemeyeceğim.

Bunu en kısa zamanda evde deneyeceğim ama önce bu boyutta bardak almam lazım. Şimdi eşimin " yaa zaten hiç bardağımız yok iyi olur " dediğini duyar gibiyim:-))
Uzun uzun sohbetimiz sonucunda bir Tünel klasiğimiz haline gelen Lale Plak'a girdik . O küçücük mekan içinde öyle zenginlikler barındıyorki ancak görmeniz gerekir kelimelerle anlatılacak gibi değil. İçinde bulunan kişiler ne aradığınıza ve istediğinize her zaman yardımcı olan kişiler . Bu ilgi ve alaka sevgili Burcu'nun tadıkları olması sayesinde değil , dışardan gelen ve tanımadıkları müşterilere de aynı özeni gösteriyorlar .

Yukarıda fotoğrafta gördüğünüz, besteci Can Atilla' ya ait son çıkartmış olduğu CD . Bundan önceki 2 CD sini severek dinliyorum " Sultanlar Aşkına" ve " Aşk-ı Hürrem" . Bu CD ile ilgili geçenlerde bir yazı okumuştum ve ne zamandır almayı planlıyordum , bugün Lale Plak'tan bu CD'yi edindim. Bu CD'nin müzikleri ilk Türk Bale'si olan Çağrı için Can Atilla tarafından bestelenmiş ve Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye konulmuş. İstanbul' a gelirse , umarım haberdar olurum , kesinlikle kaçırmak istemem . Müzikler çok hoşuma gitti , dinlemeye değer bir yapıt.
Lale Plak'tan çıkıp eve dönüş yoluna İstiklal Caddesi'nden geçerek devam ettik. Ama Beyoğlu'na gelipte aşağıda fotoğrafı bulunan çocukluğumdan bugüne gelen tarihi Beyoğlu Çikolatası almadan eve dönülürmü , hele evde çikolata delisi bir eş beklerken :-)

Çikolatamı da aldıktan sonra Burcu beni Beşiktaş dolmuşlarına kadar , başka bir yere gitmeyeyim diye :-) , bıraktı.
Canımcım en kısa zamanda tekrar çok güzel bir gün geçirmek dileğiyle.
Sağlıcakla kal.
BÖYLE GZÜEL VE SICAK BİR BULUŞMAYA NE DENİR Kİİ. ALLAH DOSTLUĞUNUZU DAİM ETSİN.. SEVGİLER
YanıtlaSilcanım dolu dolu bir gün geçirmişsin..okurken yoruldum ..alışverişler,yürümeler,trafik...
YanıtlaSilama eğlenceli geçmiş....
içecek nefis görünüyor...tadınıda sen biliyorsun...
Öyle güzel anlatmışsınız ki bizde sizinle gezmiş kadar olduk. Limonataya bayılırım. Bunun bir benzerini Erenköy Divan'da içiyorum. Harika bir tad.
YanıtlaSilArkadaşlarla geçirilen saatlerin tadıda bir başka oluyor.
Çok sık geçtiğim için oralardan trafik konusunda size katılıyorum.Optimum üstüne tüy dikti denilen cinsten oldu adeta:(
neyse sevgiyle kalın
Hoş ve dolu dolu bir gün olmuş sizler için..Dostlarla her yer güzel değilmidir ki!
YanıtlaSilSevgier..